Word of Mouth Marketing

Wednesday, May 30, 2007

Blog Yazmayı Bırakmak İçin 10 Neden ?

Türkçe Link 1 :
e.günlükler hızla çoğalıyor, doğru. Ama sonlarını da bu hızlı çoğalma getirecek. Gelecekte, neredeyse herkesin bir e.günlüğü olduğunu düşünün. Peki bu kadar günlüğü kim okuyacak?Sadece birkaç tanıdık ve arama makinelerinden gelen birkaç geçici ziyaretçi... e.günlüklerin gelecekteki okunurluk oranı günümüz kağıt defterde tutulan günlüklerden sadece biraz daha fazla olacak. Bir de aralarından sıyrılan birkaç tanesi, ama sadece birkaç tanesi konvansiyonel medyaya rakip olabilecek kadar başarı kazanacak, hepsi o kadar" şeklindeki e.günlüklerin gücünü abartan yazarları eleştirdiğim satırlarımdan yola çıkarak, e.günlüklerine saldırdığımı sanmışlar.
Türkçe Link 2 :
İlginç bir yazı .Paylaşmak istedim .Kafamda cevabını bulamadığım soru işaretlerini dile getiren bir yazı .

1.Yorgunum : Bu zaman alıcı bir iş .Sen sadece yazılarını bekleyenleri düşünemezsin . Yaşamdan daha büyük bekletilerin vardır ve bunları hayata geçirebilmek için gerçek yatırımlar yapman gerekir

2.Rssleri anlamak : Rssler benim kendimi sanki bir telefon santraliymişim gibi hissetmemi yol açıyor. Ben bu iletişim trafiğinden kurtulup kendi potansiyelimi nasıl açığa çıkarabilirim .

3.Kafam karışıyor: Tamam ben tüketicilerin yarattığı medyanın bir parçasıyım , ancak ben tek başıma bu trendlere yetişmiyorum ki ! Acaba benim için faydalı olan kollarımı bağlamak ve olup biteni anlamaya odaklanmak mı olmalı ?

4.Bloglardaki tartışmaları , email trafiğini takip etmek , bunlara cevap yazmak ciddi vakit alıyor

5.Ara ara ben sıkıcımıyım diye düşünüyorum : Ara ara geçmişte yazdığım yazılara bakıp şöyle diyorum kendime: ''İnsanlar uyuyacak neredeyse , yazılarına biraz heyecan katmalısın ''. Gerçekte insanlar çok yoğunsa ve zamanları çok kısıtlı ise bu benim sıkıcı olduğum anlamına gelmez. Ama bir düşün sen nereye kadar içindekileri çıkarıp duracak ve bayatlamış pazarlama hikayelerini anlatacaksın . Sen sıkıcı olmuş olsaydın okuyucular horluyor olurdu.

6.Ben bencil birimiyim diye düşünüyorum : Ben diğer bloglardaki yazılara yorum yazmaya nadiren vakit buluyorum .Peki o halde neden başkalarının benim bloguma yorum yazmalarını bekliyorum ki ? Yazılara yorum bırakanlara acıyor ve üzülüyorum, hatta onların bir aşk bağlantısı yakalama umudu ile yorumlar bıraktığını düşünüyorum , içtenlik ve samimiyet konuşmanızın kabul edilmesinin asgari şartıdır. Bu nedenle bencil olduğum konusunda kaygılanmama gerek yok.

7.Özensiz mi yazıyorum ? : Özellikle akşam geç saatlerde yazdığım yazılardaki tipoloji hatalarını gördüğümde , aklıma okuldaki hocalarım gelir. Öğretmenim imla hatalarımı gördüğünde çıldırırdı .Bu affedilemez bir hatadır .Günün sonunda bana duyulan güveni sıfırlayacak bir harekettir. Bunu düzeltmeliyim

8.Etrafım sarılmış : Pazarlama blogları yağmurlu bir ormada çoğalan mantar gibiler. Gözümü kırptığımda onların bunu izlediğini farkediyorum . Pekçoğu korkutucu derecede kaliteli. Pekçoğu benim huzurumu kaçırıyor .

9.Ben galiba önemsiz, kimsenin ilgilenmediği biriyim : Yazılardan sonra ilgiyi uzun müddet sürdürmek gerçekten zor . Bu zaman alıyor ve yazıların yazılmasından sonraki süreçte yapılan yorumları beslemek gerekiyor . Bazen daha geniş bir toplulukla değilde kendimle konuşuyormuşum gibi geliyor ve üzülüyorum .Sadece pek çok yazıyı okumanız gerekmiyor, aynı zamanda gösterişli ,anlamlı konuyla ilgili faydalı ve eğlenceli bir içerik yapmasını da bilmeniz gerek.

10.Çok geç : Büyük bloggerler bu işe girerken iyi bir zamanlama yaptılar. Bugün konuştuğumuz pek çok şey onların fikirlerinden ibaret .Ben zamanlama sanatında isabetli kararlar almayı başardığımı söyleyemem . Hatta ben doğru anda ,doğru fikirlere sahip olduğumda , yapmakla yükümlü olduğum şeyler nedeniyle (müşterilerilmle ilglenmek ,çocuklarımla ilgilenmek , günlük olarak mecburi yapama gereken işler ) düzenim iyice bozulacak

nedenwom: Blog okumaya zaman ayıranlar acaba ne kadar etkili , yetkili , bilgili ve bana yardım edebilecek kişiler? Bence yabancı , çokuluslu ve kurumsal firmalarda , reklam , pr ve pazarlama ajanslarında , çalışan kişilerin zamanı kısıtlı olduğu için bloglara çok vakit ayıramazlar .Çünkü bloglar onların sektörüne birebir hitap etmiyor .Yani bloglarda onları ilgilendirmeyen o kadar fazla yazı varki , bunların içinden kendileri ile ilgili olanlar yazılara rastgelme umuduyla blogları taramaları , yazılanları anlamaya çalışmalarını düşünmek hayal . Öğrenciler ise gençliklerini mi yaşıyacaklar, derslerini mi geçicekler , aşka mı vakit ayırcaklar, evlerindeki sorumluluklarına mı vakit ayırıcaklar , konser parti eğlenceye sinema ya mı yoksa blog okumak mı ? Şirketlerde pazarlama birimlerinde çalışan gelince bu arkadaşlar günlük olarak çok yoğun bir iş yükü altındalar. Gün içinde zamanla yarış halinde kendi işlerini mi yapacaklar , akşam ailelerine ve özel hayatlarına mı vakit ayıracaklar , yoksa bloglarda yazanları mı takip edecekler?


Bence blog yazmak çok riskli .Bloggerların % 1 kadarından sornası bu işten zarar ediyor. Blog yazmaya ayırdıkları zamana nazaran daha yüksek oranda bir geri dönüş alma şansları düşük . Yani bloggerların % 99 u kaynaklarını israf ediyor . Buraya ayırdığı vaktin bloggera daha fazla gelir , daha çok insanla tanışma imkanı , daha çok iş fırsatından haberdar olma , yeni iş projelere danışman veya proje üyesi olarak davet edilme , gibi potansiyel kazançlar olarak geri dönme olasılığı düşük . Sadece kişisel marka bilinilirliği artıyor olabilir. Bloggerlar bloglarından ne elde edebilirler somut olarak bilmiyorum . Ben henüz blog yazmanın kattığı somut birşey göremedim . Kaynak israfı gibi geliyor bazen ..

Labels:

0 Comments:

Post a Comment

<< Home


 

View My Stats